Manidar: Ramazan Özel

1865 yılının Ramazan'ı gelmiştir. Mahalleli, iftar sonrası mâni yarışması düzenlemeye karar verir.

Mâni yarışmasında bir kural belirlenir; herkes aynı konu hakkında mâni söyleyecektir. Bu akşamın konusu "iyi huylu olmak"tır.

Valide Sultan iftar sonrasında lokma döktüreceği ve fener alayı düzenleneceği için mâni yarışması bu akşama özel olarak iftar öncesine alınır.

Davulcu Davut mânilerinde kafiye bulamayınca mahalleli yardımcı olmaya çalışır ancak kafası iyice karışır. Akşamki yarışmanın konusu "paylaşmak" olur.

Mahi yerde bir kese bulur, sahibini ararken mâni yarışmasına yetişemez. Neyse ki kayıp eşyaların bırakıldığı bir yitik taşı vardır.

Mehmet, annesiyle alışverişten dönerken bir hamal tutar. Hamal durup dururken "destur" deyip durur. Mehmet, bunun nezaketten olduğunu öğrenir.

İftar öncesi meydanda Karagöz perdesi kurulur, mahalleliler izler ve eğlenir. Bu gösteri, akşamki yarışmanın konusu da belirler.

Mahi'nin dedesi rahatsızlanır. Babası ondan, pencerenin önüne sarı çiçek koymasını ister. Bu, evde hasta var demektir, mahalleli de buna göre nezaket gösterir.

Mahalleli çocuklar temizlenmenin önemini öğrenir. Böylece akşamki yarışmanın konusu "temizlik" olur.

İftara misafirliğe giden çocuklar, davete icabet ettikleri için "diş kirası" alırlar.

Mahalleye ikinci bir davulcu gelir. Davut ile mâni yarışına tutuşmaya karar verirler. Davut, mahalleliden yardım ister.

Yarışı kazanan davulcu, bu işin Davut için ne kadar önemli olduğunu görünce vazifeyi ona bırakır.

Hacı Ali ile Veli gelecekte nelerin mümkün olabileceği konusunda tartışır dururlar. Akşam yarışmaya "güllü aş" tepsisi getirilince mâni konusu da o olur.

Acı acı miyavlayan bir kediyi aramaya koyulan Davut, mahalleliyi uyandırıp sahura kaldırmayı unutur.

Meydanda hurmacılar ile lokmacılar arasında atlı cirit müsabakası olacaktır. Çocuklar bu etkinliği kaçırmamak için kara kara düşünürler.

Veli sahur vakti uyurgezer hâlde sokağa çıkar. Uykusunda ne dediğinin farkında olmayan Veli, tüm mahalleyi ayağa kaldırır.

Davut ile Mehmet, sahur vakti tüyleri kırmızı tuhaf bir kuş görürler. Mehmet, sabah vakti bu kuşu bulur ve yaralı olduğunu görür.

İsimsiz bir yabancı, Fırıncı Selim'in tuttuğu borç defterini satın alır ve borçluların borcunu hayrına kapatır.

Mahalleye masalcı meddah gelir. Akşam mâni yarışmasından önce izin isteyerek mahalleliye bir masal anlatır.

Davut, mahya ustasına yardımcı olacağı için epey heyecanlıdır. İşin sonunda ortaya çıkan görüntüyü mahalleli oldukça beğenir, hatta yarışmanın konusunu da mahya belirler.

Hacı Ali, rüyasında 2023 yılında bir iftara tanık olur. Gerçek gibi olan bu rüyada gördüğü teknolojileri herkese anlatır.

Mehmet ve babası alışverişe çıkar. Alacaklarını farklı tezgâhlardan alarak herkesin kesesini doldurmasına yardımcı olurlar.

Veli yapılan iyilikler için hep bir karşılık bekler. Arkadaşları bunun yanlış bir düşünce olduğuna dair onu ikna etmeye çalışır.

Sahur vakti Davut çalar, Tonguç mâni söyler. Sabah olunca herkes geceki mânileri Davut söyledi sanıp onu över.

Çocukların canı macun çeker. Davut bu konuşmaya kulak misafiri olur ve Tonguç ile beraber onlara bir sürpriz hazırlarlar.

Çocuklar yola çıkacak bir kervan aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaşsın diye oyuncaklarını bağışlarlar.

Mahallede Kadir Gecesi hazırlıkları sahur saatlerinden başlamıştır. Kimi hamama gider, kimi çamaşır yıkar, kimi kandil simidi siparişi verir.

Veli'nin ailesinin zorda olduğunu öğrenen Mahi, yardım toplamak için büyükleriyle konuşur.

Ramazan bitmek üzeredir. Mehmet ile Veli, mâni yarışmalarında kimin kaç kere galip geldiğini hesap eder.

Çocuklar arife gününde bayramlıklarını giyer sokağa çıkar. Veli, bayramlığı olmadığı için canı sıkkın biçimde evde oturur.