Arabistan Kurakları

Arabistan toprakları, nadiren yağmur yağan, hayvanların kavurucu sıcaklıklara dayanmaya çalıştığı, neredeyse susuz bir çöl. Ancak her yıl 3 ay boyunca, güney batı kıyısındaki ücra bir bölge şaşırtıcı bir dönüşümden geçerek, yemyeşil, bereketli bir vahaya dönüşüyor.

Bazen memeliler dünyaya egemen gibi gelir; 5000'den fazla memeli türü vardır, dünyanın her köşesini etkileri altına almışlardır. Ancak Arabistan'da farklı bir öykü yaşanır: burası sürüngenlerin hakimiyet alanı.

Arap Çölü dünyadaki en zorlu bölgelerden biri, ancak hayvanlar buna direniyor ve uzmanlıklarını geliştiriyor. Bu çölün en yürekli sakinleri için bile ölüm asla çok uzakta değil. Hayvanlar, yiyecek, barınak ve su için her fırsattan yararlanıyorlar. Uyum sağlamak kumullarda sağ kalmanın anahtarı.

Vadi sulak bir alandır. Çöldeki bu ender bulunan alanda, sert ana kaya en minik su damlacıklarını bile tutar. Canlı bir vadi ürkütücü ve tuhaf canlılar tarafından ziyaret edilir. Tüm hayvanlar buraya su içmek içi gelirler. Avcılar bu durumdan kolayca yararlanır: zehirli engerekler, parlayan akrepler ve pusudaki tarantulalar girintilerde saklanır, saldırmaya her an hazırdır.

Arap Yarımadası Avrupa, Afrika ve Asya arasında göç eden 3 milyar kuşun dünya çapındaki geçiş merkezi niteliğindedir. Bu bölümde, en büyük göçmenlerden en küçük sakinlere kadar, heybetli yırtıcı kuşlar ve göz kamaştıran dalıcı kuşlara dair hikayeler anlatılıyor. Hem vahşi çöl, hem de kent ormanının bulunduğu bu aşırı uçlarla dolu bölgede nasıl uçtukları, avlandıkları ve hayatta kaldıkları ele alınıyor.