Yunus Emre

Yunus, yolda kim olduğunu bilmediği bir ihtiyar ile tanışır.

Yolda rastladığı cinayet davasının üzerine giden Kadı Yunus, cinayeti çözmeye çalışır.

Yunus, Tapduk Emre'ye intisap edip onun müridi olur ve dervişlik hırkasını giyer.

Yunus şüphelerinin peşinden giderek gerçek katile ulaşmaya çalışır.

Yunus aldığı cezadan dolayı pişmanlık duyar ve doğru yolu göstermesi için Tapduk Emre'ye ulaşır.

Tapduk Emre, Yunus'un kararına karşı duruşunu ortaya koyunca Yunus, yaşadığı iç çatışmadan bir çıkış yolu arar.

Tapduk Emre, Yunus'a ilk dervişlik görevini vermeye hazırdır. Yunus ise önündeki yoldan habersizdir.

Yunus, yeni yaşam tarzındaki köklü değişikliklerden ilki olan dergâh yaşam giriş yapar.

Tapduk Emre kendisine yeni görevler vermek için Yunus'un dönüşünü beklerken Bacım Sultan ise kutsal bir görev için yollara düşen Yunus için endişelenmektedir.

Tapduk Emre'nin yeni bir görevle Yunus'a öğretecekleri vardır. Yunus, Nallıhan'da büyük bir sürprizle karşılaşır.

Yunus, Tapduk Emre'nin görevleri karşısında bunalır ve hayatta başka bir şey arayıp aramaması gerektiğini düşünür.

Yunus, Nallıhan'a döndükten sonra eski dostu İlyas'ı Taptuk Emre'yi soruşturmaktan vazgeçirmeye ve bu kararının arkasındaki sebebi öğrenmeye çalışır.

Yunus, Taptuk Emre'ye yönelik karalamaların arkasında kimin olduğunu bulmaya çalışırken Kadı İlyas kanunu uygula konusunda kararlıdır.

Yunus ve Ahi Mesud, Konya'ya dönmeden önce iftiracının peşine düşüp Taptuk Emre'yi zindandan çıkarmanın yollarını arar.

Tapduk Emre, iftiradan aklandıktan sonra gönüllü olarak girdiği zindandan çıkar. Yunus Emre, Konya'ya giderken atından düşer ve bir yılanla karşılaşır.

Yunus, ölüm cezasına çarptırdığı bir adam tarafından tekkeye götürülür. Tapduk Emre ve Doktor Mikel, Yunus'la titizlikle ilgilenirken Yunus, ilahi bir rüya görür.

Yunus'un aklı başına gelir ve nihayet gözlerini açar. Bacım Sultan olanlara sevinir ama içinde anlam veremediği bir hüzün vardır.

Kasım, iyileşmesine rağmen bazı şeyleri hatırlamakta zorlanan Yunus'tan şüphelenir.

Kim olduğunu ve nerede olduğunu hatırlamaya başladıkça Yunus, kendine sorulan hiçbir soruyu cevaplamama görevini üstlenir.

Yunus, yeni görevinde Nallıhan sokaklarında dolaşarak insanlara su götürmeye ve bir derviş gözüyle onların yaşamlarını gözlemlemeye koyulur.

Molla Kasım, Bacı Sultan'a karşı niyetinin ciddi olduğunu belli eder.

Sakalık postuna oturan Yunus Emre, kırbasıyla sokaklar dolaşarak halkın haline bir derviş olarak tanık olur ancak şahit oldukları onunla beraber başkalarını da şaşırtacaktır.